Güvenilir bilgi. Yılların deneyimi. Kuzey Kıbrıs’ın en büyük ve en saygın hukuk firmalarından biri...

KKTC’de Fikri Mülkiyet Haklarının İhlâli

KKTC’de Fikri Mülkiyet Haklarının İhlâli

Fikri mülkiyet hukuku, özellikle gelişen teknoloji ve globalleşme ile kişilerin sanat ve eserlere erişiminin daha kolay hale gelmesiyle gittikçe önem kazanan bir hukuk alanıdır. Gerek eserlerin, fikirlerin ve buluşların ortaya çıkmasında sanatçı veya eser sahibinin korunması, eserlerinin zarar görmesini engellemesi ve o eserlerin toplum için kıymetli hale getirilmesini sağlamak adına telif hakları ve patentler ilgili yasal mevzuatın geliştirilmesi çok önemlidir.

İlk uygarlıklarda fikir ürünü olarak ortaya çıkan eserler veya ürünler maddi ürünlerden farklı bir değere sahip değildi. Dolayısıyla eseri veya fikri meydana getiren eser sahiplerinin maddi ve manevi haklarının korunma gereksinimi yoktu. Eseri isteyen dilediği gibi kopyalayabilmekte veya kopyalatabilmekteydi. Orta çağa gelindiğinde ise durum değişmemişti. Fikri mülkiyet haklarının korunması fikri “basım imtiyazları” ile ortaya çıktı. Matbaanın bulunması, eserin daha kolay ve hızlı bir şekilde çoğaltılmasının önünü açarken ilk basımı yapan matbaanın eseri basmak için müsvedde bulması ve bunu basıma uygun hale getirmesi gerekliydi. İlk basımdan sonra ise diğer matbaalar da müsvedde bulmaksızın bu eseri kopyalarak çoğaltabilmekteydiler. Bu durum hem maddi hem manevi açıdan haksız rekabete yol açmaktaydı. Bu sebeple devlet yetkilileri, basım imtiyazları ile ilgili düzenlemeler yaparak bir eserin sadece bir matbaa tarafından basılmasına izin vermiştir. Matbaacılar da eser sahibine ödeme yaparak eser maliki (owner of copy) haline gelmişlerdir. “Copyright” terimi de buradan gelmektedir. İlk zamanlarda bu hak, telif hakkı yerine basım ve teksir hakkı olarak tanımlanmaktaydı. Matbaacılara verilen imtiyaz daha sonra yazarlar için de 16. yy’da kural haline getirilmiştir. İlk telif hakkı yasası 1709’da İngiltere’de Act Anne olarak geçmiştir. İngiltere’de telif hakları ile ilgili yürürlükte olan mevzuat Copyright, designs and patents Act 1988 olmasına karşın KKTC’de ise İngiltere’nin eski mevzuatı olan Copyright Act 1911 kullanılmaktadır.

KKTC Hukukunda Telif Hakkı (Copyright)

Kıbrıs, İngiltere’nin eski kolonisi olması sebebiyle birçok alanda İngiltere’nin 1960 öncesi yasalarını uygulamaktadır. Telif hakları ile ilgili KKTC’de 25 Nisan 1919 tarihinde yürürlüğe giren Fasıl 264 Telif Hakkı Yasası bulunmaktadır. Aslında KKTC’nin kendi ürettiği bir telif yasası yoktur çünkü Fasıl 264 toplam 4 maddeden oluşmakta ve yasanın eksik kalan kısmı için ise İngiltere’de 1911 yılında yürürlükte olan telif hakkı yasasına atıfta bulunulmaktadır. Yani, KKTC’de İngiltere’nin 1911 Telif hakkı yasası uygulanmaktadır.

Öncelikle telif hakkı yani “Copyright” teriminin ne anlama geldiğini açıklamak gerekir. KKTC’de şu anda geçerli olan İngiltere’nin 1911 Telif Hakkı yasasının madde 1(2)’ye göre, telif hakkı bir çalışmayı veya önemli bir kısmını kamuya açık bir şekilde materiyal olarak üretmek veya tekrar üretmek, icra etmek, bir ders durumunda teslim etmek, eğer çalışma yayınlanmamış ise, çalışmayı veya önemli bir kısmını yayınlamaktır. Bununla beraber telif hakkı, eserin aşağıdaki şekilde üretimi için eser sahibine yegane hak sağlamaktadır;

(a) Çalışmayı üretmek, tekrar üretmek, icra etmek veya çevirilerini yayınlamak,

(b) Dramatik eser olması durumunda, bu eseri romana çevirmek veya diğer dramatik olmayan bir esere çevirmek,

(c) Roman veya diğer dramatik olmayan eser veya diğer sanatsal çalışmalar sözkonusu olduğunda, bu eseri umumi olarak icra etmek suretiyle dramatik biresere dönüştürmek,

(d) Edebi, dramatik veya müzikal eserler sozkonu olduğunda, bu eseri kaydetmek, delikli valslere yapmak, sinematografik film yapmak veya eserin mekanik olarak icra edilebildiği ve teslim edilebildiği diğer tertibat veya cihazlar yapmak. 

Fasıl 264, orijinal 1911 İngiliz Telif Hakkı Yasası’nda küçük değişikliklere giderek onu KKTC’de uygulanabilir hale getirmiştir. Copyright Act 1911 madde 14’e göre Birleşik Krallık dışında yapılan eserlerin İngiltere’ye eser sahibinin izni olmadan ithali telif hakkı ihlaline girmektedir. Bu eserlerin ülkeye ithali (Customs Consolidation Act 1876) Gümrük ve İstihsal Yasası’na tabidir. Fasıl 264, madde 2 ise 14. maddeye atıfla, KKTC dışında yapılan eserlerin KKTC’ye ithaline ilişkin düzenlemelerin 1911 İngiltere telif yasasının, İngiltere Gümrük ve Rüsamat Dairesi Müdürü’ne verdiği yetkinin aynısını, KKTC hükümetinin de işbu makama aynı yetki vererek düzenlenmesi, Gümrük ve Rüsamat Dairesi Müdürü’nün çıkaracağı ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan tüzükler ile düzenlenebileceği öngörülmektedir.

Telif Hakkının İhlali

Bir kişinin telif hakkının ihlalinden doğan zararlara dayanan tazminat davası açması için öncelikle o eserin geçerli bir telif hakkına sahip olması gerekmektedir. Yasada kimin telif hakkına sahip olduğu açıklanmıştır. Buna göre bir oyma işi, fotoğraf veya portre yapmak için bir levha veya diğer orijinal madde başka kişi tarafından sipariş edilmişse ve sipariş akabinde geçerli bir ivaz ile yapılmışsa, aksi bir anlaşmanın yokluğundalehine sipariş verilen kişi eserin ilk sahibidir.

Eser sahibi, eseri başka bir işveren için çalışırken iş saatleri içinde meydana getirmişse, aksine bir anlaşmanın yokluğunda eserin ilk sahibi işveren olur. Ancak başka biri tarafından istihdam edilmesine karşın eser bir makale, magazin veya gazetede herhangi bir yayın ise, aksi bir anlaşma yoksa, eser sahibi eseri yazarıdır ve eserin yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verme yetkisine sahiptir. Telif hakkının ne olduğu yukarıda açıklanmıştır. Eser sahibinin izni olmadan, yasanın telif hakkı bakımından eser sahibine sağladığı tek ve yegane hakkı kullanan kişi, telif hakkını ihlal etmiş olacaktır.

Ancak yasa bununla ilgili bazı istisnalara yer vermiş ve bu istisnaların telif hakkına haleldar getirmeyeceğini belirtmiştir. Yani bu istisnaların gerçekleşmesi durumunda, bir kişi telif hakkına sahip bir kişinin çalışmasından bu şekilde yararlanması halinde, telif hakkı ihlali sözkonusu olmayacaktır. Tabii ki eserin kullanımının bu istisnalar kapsamında olduğunu kanıtlama yükü, eseri bu şekilde kullanan kişidedir. Buna göre;

  1. Özel çalışma, araştırma, eleştiri, inceleme, gazete özeti için eserden adil bir şekilde yararlanmak, 
  2. Sanatsal bir çalışmanın yazarı telif hakkına sahip değilse, ancak telif hakkı olan  bu çalışmayı kendi tarafından bu çalışma maksatları bakımından yapılan şekil vermek, kast, skeç, plan, model veya çalışma için telif hakkına sahip çalışmayı taklit etmeden veya ana tasarısını tekrar etmemek şartıyla kullanabilir.
  3. Resimleri, çizimleri, oymaları  veya fotoğrafları, heykel veya elişi sanatını kalıcı olarak kamuya açık bir yere veya binaya yerleştirmek veya (orijinalinde mimari bir çalışma olmayan) mimari çalışma veya sanat resimleri, çizimleri, oymaları  veya fotoğrafları, heykel veya elişi sanatın yapmak veya yayınlamak
  4. Temel olarak telif hakkı olmayan materiallerden oluşan ve  iyi niyetle okullarda kullanmak üzere yayımlanan bir derleme, başlıkta ve yayımcının çıkardığı reklamlarda orijinal eserden küçük metinlerin yer alması ki bunlar okulda kullanılmak üzere yayımlanmamış ve telif hakkı varolan eserler yayımlanabilir: Ancak şu koşulla ki yayımcının aynı yazardan ikiden fazla metin yayınlayamaması ve kullandığı metinlerin kaynağını belirtmesi gerekir.
  5. Bir gazetede kamuya ulaştırılan ders veya konferans (lecture) raporunun yayımlanması, meğer ki konferans veya ders sırasında veya öncesinde raporun açıkca yazılmış veya basılmış bir uyarı ile dersin veya konferansın yapıldığı veya yapılmak üzere olduğu binanın girişine asılmış veya eklenmiş ve ders verilen binanın ders veren kişinin yanındaki bir pozisyondan ibadethane olarak kullanılmış olsun.
  6. Yayınlanmış eseri umumi bir ortamda bir kişi tarafından bir kısmının okunması veya anlatılması. 

Ayrıca eseri satan veya kiralayan, ticaret maksatları bakımından satan veya kiralayan, eseri ticaret maksatları için veya telif hakkı sahibinin haklarına haleldar getirecek şekilde dağıtan, ticari fuar yolu ile veya eseri yasanın KKTC sınırları içinde kapsam alanına satmak veya kiralamak için ithal eden bir kişi telif hakkını ihlal etmiş sayılır.Telif hakkına sahip olan bir eserin tiyatroda veya başka eğlence yerlerinde icra edilmesine izin veren bir işletme sahibi de telif hakkını ihlal eder meğer ki bu eserin telif hakkı kapsamında olduğunu bilmesin veya telif hakkı kapsamında olduğundan şüphelenecek bir nedeni olmasın.

Telif Hakkı Ne Kadar Süre ile Tescil Edilir ?

Eser sahibi gerekli işlemleri yaptıktan sonra eserin telif hakkını alır ve bu sayede kendi izni olmadan eserden 3. kişilerin yarar sağlamasını, eserin taklit edilmesini veya kopyalamasını engellemiş olur. Telif hakkı bir eser üstündeki yegane haktır ve telif hakkı sahibine, eserin nasıl ve ne şekilde kullanılacağını, kim tarafından ve ne amaçla kullanılacağına karar verme yetkisi sağlar.

Ancak telif hakkı süresiz değildir. Buna göre telif hakkı eser sahibinin hayatta olduğu sürece ve eser sahibinin ölümünden sonraki 50 yıl boyunca sürecektir. Ancak eser sahibinin ölümünden sonra 25 yılın dolması veya bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihte telif hakkı var olan bir eserin, eser sahibinin ölmesinden sonra 30 yıl geçmesi üzerine, bu eserin satılmak amacıyla çoğaltılması telif hakkını ihlal etmez. Ancak eseri çoğaltan kişi niyetini yazılı olarak telif hakkı sahibine bildirmiş olması ve telif hakkı sahibine eseri kullanmak için telif ücreti ödemiş olması gerekir. Aksi halde telif hakkının ihlali söz konusu olacak ve telif hakkı sahibine tazminat hakkı doğacaktır.

  • Gürkan&Gürkan
  • Şubat 2023